Kapasitörle çalışan asenkron motorda kapasitörün ana rolü nedir?
Başlangıçtan kararlı çalışmaya kadar kapasitörler çalışma sürecinde vazgeçilmez bir rol oynar. YSY-250-4 Kondansatörlü Asenkron Motorlu Fan . Ev aletleri, endüstriyel ekipmanlar, havalandırma sistemleri ve diğer alanlarda yaygın olarak kullanılan önemli bir güç kaynağı olan kapasitörle çalışan asenkron motorların verimliliği ve güvenilirliği, tüm sistemin performansıyla doğrudan ilişkilidir. Bu sistemdeki anahtar "katalizör" olan kapasitörlerin işlevi, basit elektrikli bileşenlerin kapsamını çok aşmaktadır. Motorun çalıştırma özelliklerini, çalışma verimliliğini ve uzun vadeli stabilitesini derinden etkiler.
Motor sabit durumdayken aşılması gereken yalnızca mekanik parçalar arasındaki statik sürtünme değil, aynı zamanda sabit durumdayken rotorun ataletinin neden olduğu dirençtir. Bu sırada kapasitör, benzersiz faz kaydırma yeteneğiyle motor devresindeki akım ve gerilim arasındaki faz ilişkisini akıllıca değiştirir. Spesifik olarak, kapasitör, başlatma bobinine (veya yardımcı bobine) seri olarak bağlanır ve şarj etme ve boşaltma işlemi yoluyla, ana bobindeki (çalışma bobini) ve yardımcı bobindeki akım, yaklaşık 90 derecelik bir faz farkına sahiptir. Bu faz farkının varlığı, iki bobin tarafından üretilen manyetik alanların artık basitçe üst üste getirilmesini değil, dönen bir manyetik alan oluşturacak şekilde iç içe geçmesini sağlar. Bu dönen manyetik alan, motor rotorunun sabit durumdan dönmesini sağlayan temel kuvvettir.
Kondansatörler, başlatma anında anlık büyük akım sağlayabilir. Bu büyük akım, tıpkı güçlü bir itme kuvveti gibi, motorun başlatma sırasındaki direnci hızlı bir şekilde aşmasına yardımcı olur, böylece rotor kısa sürede daha yüksek bir hıza ulaşabilir ve ardından motorun nominal hızına yaklaşabilir ve hatta ulaşabilir. Bu süreçte kondansatör hızlı tepki verme yeteneğini göstermenin yanı sıra, akım yükseltme etkisiyle motorun sorunsuz ve hızlı bir şekilde çalıştırılmasını da sağlar.
Motor başarılı bir şekilde çalıştırıldıktan ve kararlı çalışma aşamasına girdikten sonra kapasitörün rolü zayıflamadı, aksine daha önemli hale geldi. Bu aşamada kapasitör, reaktif kompanzasyon özellikleri sayesinde motorun çalışma verimliliğini önemli ölçüde optimize eder. AC devresinde, endüktif elemanların (motor bobinleri gibi) varlığı nedeniyle, genellikle akım ve voltaj arasında bir faz farkı vardır, bu da elektrik enerjisinin bir kısmının güç şebekesi ile motor arasında ileri geri aktarılmasına neden olur. Reaktif güç şeklindedir ve etkili bir şekilde kullanılamaz. Kapasitörlerin eklenmesi, bu devreyi, reaktif gücün bu kısmını emip depolayabilen ve gerektiğinde serbest bırakabilen, böylece güç şebekesindeki reaktif akımı azaltan, hat kayıplarını azaltan ve verimliliği artıran bir "enerji geri dönüşüm istasyonu" ile donatmak gibidir. Motorun güç faktörü.
Ayrıca kapasitörler akım ve voltajın dengelenmesinde de rol oynar. Motorun çalışması sırasında yük değişiklikleri, güç kaynağı voltajındaki dalgalanmalar gibi faktörlerden dolayı akım ve voltajda dalgalanmalar olabilir. Bu dalgalanma sadece motorun çalışma verimini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda motora zarar da verebilir. Kondansatör, enerji depolama özelliği sayesinde bu dalgalanmaları belli ölçüde yumuşatarak motorun daha stabil bir ortamda çalışmasını sağlar. Bu stabilite yalnızca motorun servis ömrünü uzatmakla kalmaz, aynı zamanda tüm sistemin güvenilirliğini de artırır.
Yukarıdaki işlevlere ek olarak kapasitörler aynı zamanda elektromanyetik parazitin (EMI) de düşmanıdır. Motorun çalışması sırasında, elektromanyetik alandaki hızlı değişiklikler nedeniyle, çevredeki elektronik ekipmanın normal çalışmasına müdahale eden elektromanyetik radyasyon üretilebilir. Kapasitör bu elektromanyetik enerjiyi emebilir ve tüketebilir, elektromanyetik radyasyonun oluşumunu azaltabilir ve böylece motorun elektromanyetik uyumluluğunu geliştirebilir. Bu özellikle modern elektronik ekipmanların yoğun olduğu ortamlarda önemlidir, çünkü motorun diğer ekipmanlarla bir arada bulunduğunda birbirine müdahale etmemesini sağlayarak tüm sistemin stabil çalışmasını sağlar.